27 Ocak 2014 Pazartesi

Çek Cumhuriyeti Vize Uzatma

Çek'e gelenler bilirler Çek Cumhuriyeti uzun dönem vizeyi önce 6 aylık veriyor. Eğer daha fazla kalmak istiyorsanız buraya geldikten sonra vizenin bitmesine en geç 15 gün kala vize uzatma talebinde bulunmanız gerekiyor.

Çek Cumhuriyeti evet çok iyi hoş, her yere yakın ama vize alması ayrı dert uzatması ayrı dert. Benim de vizem 1 Mart'ta dolacağı için 22 Nisan'a kadar olan dönem için vizemi uzatmam gerekiyordu. Mentorumun eşi yabancılar polisine gidip gerekli belgelerin neler olduğunu öğrenmiş ve benim için başvuru formu almış geçen hafta. Ben de istedikleri belgeleri tamamlayıp bugün vize uzatma için başvuruda bulundum. Gereken belgeleri de size yol göstermesi açısından yazıyorum çünkü buraya gelmeden bazılarını yanınıza almanız gerekiyor. Tekrar Türkiye'ye dönmek sıkıntı olabilir :)

-Türkiye'de vizeye başvuru esnasında teslim ettiğiniz bütün belgelerin fotokopileri (Orijinallerini konsolsoluğa teslim ettim dersiniz problem çıkarırlarsa)

-Kaldığınız yer ile ilgili belge

- Kalma amacınız (örneğin ben öğretmen olarak çalıştığıma dair okuldan belge aldım.)

-Yaşam masraflarınızı nasıl karşıladığınız (hibe belgesi oluyor genelde )

-Sigorta

-Doldurulmuş başvuru formu (bu formu yabancılar polisinden temin ediyorsunuz.)


Bunlarla gittiğinizde bir sıkıntı çıkmıyor. Ama tabii ki bunlar Ostrava polisinin istedikleriydi. Şehre göre değişiyor mu bilmiyorum.

Şimdiden kolay gelsin diyorum :)

26 Ocak 2014 Pazar

CLIL nedir, ne değildir?

CLIL ( Content and Language Integrated Lesson) Finlandiyalı eğitimci David Marsh tarafından bulunmuş bir öğretim yöntemi. Branş derslerinin öğretimi sırasında anadilin ve yabancı dilin birlikte kullanılmasına dayanıyor. Ama burada bahsedilen yabancı dil kullanımı, bütün dersi ingilizce anlatmak gibi değil. Matematik dersinden örnek vermek gerekirse konuyu anlatırken terimlerin ingilizcelerini de kullanmak, dersi işlerken arada ingilizce cümlelerle talimatlar vermek gibi. Amacı adından da anlaşılacağı üzere konuyu ve dili aynı anda çocuklara öğretebilmek.

CLIL'ı ilk kez Ostrava'daki okulumda gözlemleme şansım oldu. Son sınıfta staj yaptığım hiç bir kolejde bu tarz bir öğretim metodu uygulanmıyordu. Şuan asistanlık yaptığım okul bu konuda çok başarılı. Ben CLIL metodu uygulayan 3 farklı matematik öğretmeninin dersine giriyorum. Bence yöntemi bilen bir öğretmenle beraber bu metot öğrencilere hem matematik hem de İngilizce anlamında çok şey kazandırıyor.

Avrupa Komisyonu bu metodu destekliyor. Çünkü CLIL sayesinde ikinci bir dil öğrenmek kolaylaşıyor. Dil bilmek demek de farklı kültürden insanlarla daha kolay diyalog kurmak demek oluyor haliyle. CLIL uygulanan çocukların dil bilinci daha yüksek olduğu için kültürler arası etkileşimde diğer öğrencilere kıyasla daha başarılı olacakları düşünülebilir.

Buradan daha ayrıntılı bilgiye ingilizce olarak ulaşabilirsiniz.

Sınıf içinde uyguladığımız CLIL aktivitelerinden diğer yazılarımda bahsedeceğim.

21 Ocak 2014 Salı

You complete me!

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba sevgili blogum :)

Christmas tatilinden sonra okula dönüşüm muhteşem oldu. 15 günlük dur durak bilmeyen gezimizden sonra bir de misafir ağırlamak, ev sahibi olmak beni fazlasıyla yordu. Hırvatistan'daki proje ortağı okulumuz Ostrava'ya iade-i ziyaret yaptı. Bir hafta kaldılar. Bu süreçte çeşitli workshoplar, yarışmalar, geziler düzenledik. Bunların hazırlık sürecinde Alena'ya ben de yardım ettiğim için programın son halini biliyordum. Diversity teması altında Çek kültürüyle ilgili etkinlikler de yaptı öğrencilerimiz. Projenin ismi ''You Complete Me''. Anafikri ise tüm farklılıklarımıza rağmen herkesin birbirinden öğreneceği birşeyler vardır. Genel olarak başarılıydı ama benim Comenius projesinden beklentilerim daha büyüktü açıkcası. Gördüklerim daha basit şeyler gibi geldi sanki. Öyle çok süper muhteşem yaratıcı fikirlerin olmasına gerek yokmuş proje hibesi alabilmen için. Dönüşte ben de deneyeceğim bir proje yazmayı. Yapılacaklar listeme dahil oldu bile çoktan.

Hırvatlar gelmişken Prag'ı da görelim dediler. Alena'nın toplantısı olduğu için Prag gezilerinde onlara ben rehberlik ettim. 6. kez gidince yalayıp yutuyorsunuz tabiki nerde ne var :) Ben kafamda çok güzel bir plan hazırlamıştım ancak hesaba katmadığım şey Hırvatların bu kadar uyuşuk bir millet olmasıydı! Aman tanrım o nasıl bir rahatlık o nasıl bir düzensizlik. Öğretmeni ayrı, öğrencisi ayrı sinir etti beni gezi boyunca. Ancak hiç olmadığım kadar sabır abidesi bir Elif'e dönüşüp, gezimizi kazasız belasız tamamladım. Ancak planladığım birkaç tarihi yeri çıkarmak zorunda kaldık uyuşuklukları yüzünden. Her iki dakikada bir mola istemeler mi dersiniz, 15 dakikalık molaya yarım saat sonra geri dönmeler mi!

Öğrencilerin davranışlarında kültürün etkisini birebir gözlemleme şansı buldum. Çok büyük uçurumlar olmasa da büyük sayılabilecek farklılıklar var Türk öğrenciler ve Hırvat öğrenciler arasında.

Projenin bundan sonraki ayağı Bulgaristan'daki proje ortağı okulda gerçekleşecek ama ne zaman olduğu henüz belli değil. Muhtemelen ben Türkiye'ye geri döneceğim için çok istememe rağmen bulunamayacağım. Ancak bu kadarı bile bana okul ortaklıkları, projeleri denilince neler yapmam gerektiğini ana hatlarıyla öğretti. Benim de matematiğe dair çok güzel proje fikirlerim var. Dönüşte uygun ortam bulursam-ki bulayım nolur nolur- hemen bir proje yazmak için kolları sıvayacağım.

Bu arada, bu hafta sonu sonunda Ostrava'nın meşhur dağına çıkacağım. Okuldan öğretmen arkadaşlar benim için bir gezi planı yapmışlar. Hafiften tırsmıyor değilim ''ben ve dağa tırmanmak'' ikilisi kulağa çok hoş gelmiyor ama en azından yanımda deneyimli birilerinin olacağını bilerek içimi rahatlatıyorum.

Kol bacak kırmadan geri dönebilmek umuduyla diyorum, hepinizi kocaman öpüyorum sevgili okuyucularım :)