Bratislava iki ülkeye de sınırı olan Dünya'daki iki başkentten biri. Viyana'ya sadece 1 saat mesafede Budapeşte'ye ise 2 saat mesafede kendi halinde bir başkent. Para birimi Euro ancak yaşam standartları çok yüksek değil.
Gidip gördükten sonra sölemeliyim ki evet bir günde gezilecek kadar küçük ancak sıkıcı değil. Aksine mini, şeker bir başkent kendileri. Mutlaka görün derim ben. Gezerken çok zevk aldım. Belki her yerde Christmas marketlerinin ve süslemelerinin olmasından ötürü olabilir.
Biz Brno'dan trenle 1.5 saatte Bratislava'daydık. Şehir o kadar küçük ki istasyondan hostelimize ki şehir merkezinde bir hosteldi yürüyerek 15 dk'da ulaştık. Hemen eşyalarımızı bırakıp attık kendimizi sokaklara, elimizde haritamızla tabiki! Haritasız gezmek prensibim değildir :P
Önce Bratislava kalesine çıktık. Elimizdeki broşürde tarihine dair çok fazla birşey yazmıyordu. O yüzden fazla bilgi sahibi olmadık malesef. Ancak kaleden Tuna nehri'nin manzarası müthişti.
Daha sonra St. Martin's Dome gittik. Bu kilisenin özelliği kubbesinin Macaristan kralının tacı şeklinde yapılmış olmasıymış.
Bir sonraki durağımız Mavi Kilise'ydi. Adından da anlaşılacağı üzere tek espiri dışının masmavi renkte olması. İçine giremedik çünkü gittiğimiz saatte çoktan kapanmıştı. Ama dışarıdan gördüğümüz kadarıyla diğer kiliselerle aynı gibi. Sanırım şu 3 ayda gördüğüm kilisenin haddi hesabı yok :)
Bu kiliseyi de gördükten sonra tarihsel gezimizi tamamlayıp attık kendimizi Bratislava sokaklarına. Her yer ışık ışık ve rengarenkti. Christmas'ta Avrupa'da olduğum için çok şanslıyım. Bayıldığım Tridelnik'ten Bratislava'da da varmış. E tabi durur muyum hemen aldım bir tane. Bayıla bayıla yedim. Benim ahşap kuklalardan burada da varmış. Hepsini alasım geliyor görünce ama bir de bunları Türkiye'ye taşımak var :(
Bratislava sokaklarında gezerken enteresan heykellere rastlayacaksınız. Ben çok sevdim. Bir rivayete göre Rubberneck(fotoğrafta gördüğünüz işçi) çalışırken yolda yürüyen kadınların eteklerinin altına bakan bir işçiymiş. Ve denildiğine göre kim bu heykele dokunursa Bratislava'ya tekrar yolu düşüyormuş. E ben de dokunduğuma göre bekleyip göreceğiz :)
Bir diğer sevdiğim heykelse Schön Naci. Bu heykel de 1970li yıllarda yoldan geçen bayanlara iltifat eden güzel giyimli bir deliyi temsil ediyormuş.
Biz Bratislava gezimize 2 gün ayırdık. Aheste aheste gezdik, eğlendik sevdik de. Bence Budapeşte ve Viyana'ya gitmişken Bratislava'ya da uğrayın derim.








Hiç yorum yok:
Yorum Gönder