Bugün ilk veli toplantımı gerçekleştirmiş bulunmaktayım. Hem de aynı dili bile konuşmadığımız velilerimle :)
En başta çok heyecanlıydım ancak velilerle konuşmaya başlayınca bütün heyecanım gitti, tam bir öğretmen gibi hissettim kendimi çocukları hakkında konuşurken. Ay çok güzeldi, sanırım ben öğretmen olmayı çok seviyorum :)
1C sınıfı çok başarılı öğrencilerin bir araya getirildiği ''bilingual'' bir sınıf. Ve ben de haftada 2 saat ingilizce matematik anlatıyorum onlara. Ve üst sınıflardaki abi ablalarından çok daha rahat anlıyorlar, iletişim kuruyorlar benle. Çok memnunum. Tabi bunda sınıf öğretmenlerinin diğer derslerini de bilingual olarak işlemesinin etkisi var. Keşke Türkiye'ye döndüğümde de böyle bir sınıfta öğretmenlik yapabilme şansım olsa. Böyle bir sınıf olmasa bile ileride oluşturmayı ben teklif edebilirim belki.
Bugün farkına vardığım bir diğer faktör de öğrenci başarısındaki ailenin rolü. Çünkü istisnasız bütün öğrencilerin velileri çocuklarının eğitimi konusunda o kadar bilinçliydiler ki, şaşırdım. Sanırım hepsi olmasa da birçoğu iyi eğitimli veliler çünkü bir çoğu benimle ingilizce konuştular. Özel okul değil bu arada bahsettiğim, bir devlet okulu.
Çok olumlu eleştiriler ve bol bol christmas kurabiyeleri aldım bugün :) Bütün veliler çocuklarının dersine girdiğim için çok memnun. Seneye de devam edeceğimi sanıyorlarmış. Bunun sadece iki dönemlik bir proje olduğunu Türkiye'ye geri döneceğimi söyleyince üzüldüler.Kim bilir belki bir gün tekrar gelirim dedim ben de:)
Değişen Avrupa Birliği Programıyla bütün projeler Erasmus+ adı altında toplanmış ve Comenius Asistanlığı kaldırılmış. Yani türünün son örneği asistanlar olmuşuz. Çok şanslıyım ki ucundan yırtmışım. Yoksa bu muhteşem deneyimden mahrum kalacaktım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder